Akar, beraberinde Genelkurmay Lideri Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Kumandanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Zafer Günü hasebiyle geldikleri Azerbaycan’da gazetecilerle de bir ortaya geldi.

Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov’un da katıldığı toplantıda, Azerbaycan basınının sorularını yanıtlayan Akar, Azerbaycan ordusunun, Cumhurbaşkanı Aliyev’in buyruk ve komutasında, Savunma Bakanı Orgeneral Hasanov’un teknik, taktik ve stratejik çalışmalarıyla “Tek Vatan Harekatı”nı muvaffakiyetle gerçekleştirdiğini bildirdi.

Akar, 44 günlük operasyonun sonucunda Azerbaycan’ın Ermenistan işgali altındaki topraklarını kurtardığını, öz topraklarının bağımsızlığını ve özgürlüğünü kazandığını belirterek, “Şimdi ise yeni bir gayret başladı, ekonomik bir çaba. Oradaki insanların tekrar topraklarına dönmeleri, barış, huzur ve inanç içinde yaşamalarına yönelik bir uğraş. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte çalışmak suretiyle haince, alçakça oralara yerleştirilen ve pak halkın hayatını tehdit eden el imali patlayıcılar ve mayınlar başta olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikenin giderilmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Orada temizlenen topraklar da çok şükür iktisada kazandırılıyor.” diye konuştu.

“O MERKEZİN, BELİRLENDİĞİ ÇERÇEVEDE ÇALIŞMASI İÇİN HER TÜRLÜ UĞRAŞ GÖSTERİLİYOR”

Türk-Rus askerlerinin misyon yaptığı ortak merkezin faaliyetlerine ait soruya ise Akar, şu cevabı verdi:

“Ortak Merkezin vazifeleri, hudutları aşikâr. Vakit zaman farklı birtakım teşebbüsler olmakla birlikte kıymetli kardeşim Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, bu bahislerde çok dirayetli biçimde gerekli düzeltmeleri yapıyor, fikirler ortaya koyuyor. O merkezin belirlendiği çerçevede çalışması için her türlü uğraş gösteriliyor. Buradaki amacımız ateşkesin sürekliliğinin sağlanması ve ateşkes ile birlikte bölgeye istikrarın gelmesi. Bu bahisteki ciddiyetimizi, samimiyetimizi, dostluğumuzu ortaya koyduk, koyuyoruz. Buradan rastgele bir sapma yok.

Orada yalnızca Rusya ve Türkiye değil, tıpkı vakitte Azerbaycan da idari ve emniyet vazifelerinde, oradaki faaliyetlerin yürütülmesinde çok önemli çaba sarf ediyor. Bunun sonucu olarak da ateşkesin kıymetli ölçüde sürdüğünü, ihlallerin önemli biçimde azaldığını ve istikrara hakikat değerli adımlar attığımızı da büyük bir memnuniyetle müşahede ediyoruz. Oradaki Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, üzerine düşen vazifeler neyse bunları büyük bir aşk ve kıymetli bir misyon yaptıklarının şuuruyla yerine getiriyorlar. Ufak tefek birtakım kasvetler olmakla bir arada bunları da görüşmeler yoluyla çözmek suretiyle ilerlemeye devam ediyoruz.”

“TEK YUMRUK VE TEK YÜREK”

Öbür bir soru üzerine Şuşa Beyannamesi’ni “sahip olunan hislerin, niyetlerin kağıda dökülmesi” olarak nitelendiren Akar, “Hem Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan hem de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in ülkelerimiz için gördükleri perspektifi, vizyonu ortaya koydukları bir evrak.” sözünü kullandı.

Bu kapsamda çalışmaları sürdürdüklerini aktaran Akar, “Bir taraftan tekrar yapılanma, modernizasyon, çalışanımızın ve Azerbaycan’ın kahraman çalışanının eğitimini, harekata hazırlık seviyesini en üst seviyeye getirmek için çalışmalarımız sürerken, öteki taraftan da bu kahraman ve fedakar çalışanın donatımı için savunma endüstrisi konusunda muhtaçlık duyulan harp silah, araç ve gereçlerinin teminiyle ilgili çalışmalarımız var. Bu çerçevede çok sıkı iş birliği halinde tek yumruk ve tek yürek olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” bilgisini paylaştı.

“Bölgede durumun gerginleştirilmesine yönelik birtakım faaliyetlerin olduğunun” belirtilmesi üzerine Bakan Akar, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında ‘barış güvercini olmak istiyoruz’ tabirini kullandı. Burada haklı, gerekli ve milletlerarası meşruiyeti bulunan bir çaba yapıldı. Bu çabada rastgele bir formda bir diğer ülkenin toprağı işgal edilmedi, rastgele bir insanın, kümenin, milletin hakkı gasbedilmedi. Biz, Azerbaycan’ın öz topraklarının işgalden kurtarılması için uğraş gösterdik. Hasebiyle bundan sonraki periyotta bu düşmanlıklarla bir yere varılamayacağını herkesin anlaması lazım. Geleceğe bakmak lazım.”

ZENGEZUR TEMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in, tarafların hem güvenliği hem de hak ve menfaatlerinin sağlanması bakımından neler yapılabileceğine yönelik açıklamalarının olduğunu anımsatan Akar, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın uzattıkları barış elinin, Ermenistan tarafından bir fırsat olarak değerlendirilmesini ve fırsatın da kullanılmasını istiyoruz. Münasebetiyle burada Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye, Gürcistan, Rusya, İran, bunların daima bir arada konuşmak suretiyle istikrar ortamının sağlanmasını bekliyoruz. Bakın çatışmaların olduğu, kahırların yaşandığı dünyada çeşitli bölgeler var. Kelam konusu bölgelerden konuşup siyasal tahliller bulabilenler çok daha inançlı, çok daha müreffeh noktalara geldiler. Bunun görülmesi lazım. Natürel buradaki kilit faktör, Ermenistan’ın bunu anlaması ve bu manada da olaya sahip çıkmasıdır. Şayet bunu anlar ve gerekli katkılarda, hareketlerde bulunur, gerekli tepkileri gösterirse hem güvenlik hem de refah bakımından çok önemli ilerleme sağlanabilir.”

Azerbaycan’ın da muhtaçlıklarının olduğunu lisana getiren Akar, “Nedir mesela? Zengezur irtibatı var. Bu temasın kimseye ziyanı yok. Yani burada yapılması gereken şey iki toplumun birbiriyle buluşması. Bunları desteklemek lazım. Bunları engellememek lazım. Bu çeşit gelişmeler refahı yayar. Bu yalnızca Azerbaycan’da kalmaz. Bütün etraf ülkeler de bundan yararlanma imkanı bulur.” değerlendirmesinde bulundu.

AKAR’IN DUYGUSAL ANLARI

Harekatta şehit olan askerlere rahmet, yaralılara şifa dileklerini ileten Akar, işgal altındaki bölgelerin kurtarıldığı muharebede ağır yaralanarak şehit düşen Tankçı Üsteğmen Valeh Memiyev’in, ülkesine ilişkin toprakları kurtaracağına dair kendisine kelam verdiğini hatırlattı.

Şehit Üsteğmen Memiyev ile ortasında geçen konuşmayı anlatırken gözleri dolan Akar, şunları söyledi:

“Bir tatbikat sırasında kendisiyle sohbet ederken ‘Bu tatbikatlar, muvaffakiyetler değerli ancak asıl muvaffakiyet işgal altındaki toprakların kurtarılmasıdır’ dedikten sonra bu evladımızın harekatta yaralanması, yaralandığı sırada hastanede ‘verdiğim kelamı tuttum’ diyerek şehit olması manalı, kıymetli ve kıymetli bir hatıra.”

“MİLLETİMİZİN GÖNLÜNDE YARGILANIR”

Şehitlere sonsuz hürmet duydukları, gazileri başlarının tacı olarak gördüklerini de aktaran Akar, “Şehitlerimizin ve gazilerimizin ailelerinin hiçbir halde rencide olmaması için biz Türkiye olarak, sizler burada Azerbaycan olarak her türlü fedakarlığı yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Onların rahat ve huzurlu olması bizim için çok değerli. Rastgele bir formda bir saygısızlığı kabul etmemiz mümkün değil. Aksi davranış aslında milletimizin gönlünde kesinlikle yargılanır, kabul görmez, gerekli yansıyı alır.” kelamlarını sarf etti.

Akar, açıklamalarını “Yaşasın Türkiye, yaşasın Azerbaycan, yaşasın ebedi Azerbaycan ve Türkiye kardeşliği.” diyerek tamamladı.