Pek çok nedene bağlı olarak gelişen ağız yaraları yanaklar, dudak iç yüzeyleri, lisan, diş etleri ve damakta oluşan, yeme, içme, çiğnemede ağrıya neden olan yüzeysel deri doku kayıpları olduğunu söyleyen Dr. Serpil Özyılmaz, bunların uçuk, aft ve çocuklarda görülen Herpetik gingivostomatit ağız yaraları olduğunu belirtti.

Özyılmaz, demir, çinko ve vitamin eksiklikleri nedeniyle zayıflayan bağışıklık sisteminin ağız yaralarının çıkışını kolaylaştırdığının yanı sıra gerilim ve hormonal değişiklikler, ailesel yatkınlık, yiyecek alerjileri, bakteriler, virüsler, mantar enfeksiyonları, bası ilaçlar ve tütün kullanımı ağzı yarasının ortaya çıkışını kolaylaştıracak öteki faktörler olduğunu söz etti.

Kişinin bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla ortaya çıkan ağız içi yaralarından olan aftın, birçok şahısta sık karşılaşılan ve tekrar eden bir sorun olduğunu söyleyen Dr. Serpil Özyılmaz, nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte; gerilim, alerji, vitamin eksikliği, bakteri ve virüs üzere mikropların aft gelişimini tetikleyebildiğini belirtti.

Dr. Özyılmaz, bilhassa bebek ve çocukların yemek yerken ağrı duymasına neden olan aftın, bulaşıcı özellik göstermediğini lakin bu periyotta beslenmelerde kenarları sivri besinlerden, çok tuzlu, acı, baharatlı besinlerden uzak durulması gerektiğini tavsiye ederek, “Tedavide ağrı kesici solüsyonlar, ağız içi uygulamaya uygun merhemler uygulanarak, ekseriyetle bir hafta içerisinde güzelleşme sağlanmaktadır” dedi.

Çoklukla çocukluk periyodunda bilhassa de 6 ay-5 yaş ortasında sıklıkla görülen herperik gingivostomatit bahseden Özyılmaz, HSV1 virüsü nedeniyle ortaya çıkan yaralar hakkında da şu bilgileri paylaştı:
“Küçük içi sıvı dolu kabarcıklar biçiminde kendini gösterir. Ağız salgısının el ile öteki bireylere temas etmesiyle bulaşma riski taşıyan bu hastalık; ateş, yemek yememe isteği, halsizlik ve uykuya dalma sıkıntıları üzere belirtiler verir. Salya akması ve ağız kokusu da bu hastalığın tipik belirtilerindendir. Ağızdaki küçük kabarcıklar, vakitle kırmızı açık yaralara dönüşür. Bu yaralar lisan, diş eti, yanak içleri ve damağa kadar yayılabilir.”

Herperik gingivostomatit tedavisinde iltihap giderici özelliğinden ötürü antienflamatuar özelliğe sahip ilaçlardan takviye alındığını söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Serpil Özyılmaz, “Herperik gingivostomatit yayılabilen bir enfeksiyon olduğundan, bu ilaçların tertipli kullanımı epey değerlidir. Bu devirde çocukların sistemli olarak ellerini yıkamalarını sağlamak, onları bu bahiste erken yaşlardan itibaren eğitmek de bu hastalığın tedavisinde ve önlenmesinde büyük değer taşır” sözlerini kullandı.