İZMİR Milliyet – CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de Basın Konseyi’nin toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin en kıymetli meselelerinden birinin halkın bilgi alma hakkının kısıtlanması olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, “Güçlü parlamenter sistemle bütün işler düzelir. Türkiye, bir an evvel parlamenter sisteme dönmeli” dedi.

Kılıçdaroğlu; eski TBMM Lideri, Basın Kurulu Yüksek Şurası üyesi Hüsamettin Cindoruk, İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer ve Çeşme Belediye Lideri M. Ekrem Oran’ın da katıldığı, “medyanın problemleri ve beklentiler” programında, kitle bağlantı araçları üzerinde baskı kurulduğunu öne sürdü, problemleri 9 başlık altında topladı.

Birinci hususun medya işvereni üzerindeki baskı olduğunu argüman eden Kılıçdaroğlu, şu vurguları yaptı:

“Diğer başlıkları şöyle sıralayabilirim… Basın İlan Kurumu aracılığıyla iktidarın beğenmediği kuruluşlar, ilanları kesilmek suretiyle cezalandırılıyor. Radyo ve Televizyon Üst Şurası aracılığıyla da, talep edilen halde bir yayın yapılması bekleniyor. Gazeteciler, yargı üzerinden cezalandırılıyor. Kamu kurumlarının reklamları, tiraja nazaran değerlendirilmiyor. TRT, bağımsız yayıncılık yapmıyor. Bizim de orada olmamız lazım. Gazetecilere fiili ataklar dikkat çekiyor.”

‘Yerel basın’ vurgusu

Medyanın iktidara daima alkış tutmasını yanlışsız bulmadığını söz eden Kılıçdaroğlu, “Bu durumda yanılgı üzerine yanılgı olur. Lakin, tüm bu yaşananlar karşısında ben karamsar değilim. Hepsini çözeceğiz. Otoriter bir idaresi demokratik tekniklerle göndereceğiz. O da Türk siyasi tarihine bir bildiri olacak” dedi.

Gazeteciliğin değerli bir meslek olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Usta-çırak münasebeti var. Güç bir meslek.. Lokal basının da önemli meseleleri var, aşılması lazım” vurgusunu yaptı, basın kartlarıyla ilgili inisiyatifin de gazetecilerde olması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Biz idareye geldiğimizde basın kartını basın kuruluşları verecek, rengini de onlar belirleyecek” diye konuştu.

Türkiye’yi büyütelim

Kılıçdaroğlu, Ege Endüstrici ve İş İnsanları Derneği Yüksek İstişare Kurulu toplantısında da siyasetin kişisel yahut muhakkak kitlelerin çıkarı üzerine inşa edilmemesinin kıymetine dikkati çekti. Türkiye’yi yönetmeye talip olan tüm siyasi parti başkanlarının iş insanlarının taleplerine kulak vermesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin iş insanları nasıl bir siyasetçi istiyor, aslında bu türlü bir eksende buluşabilirsek yarış, düzgünlükte yarış olur. Biz düzgünlükte yarışı öncelersek zati Türkiye süratle büyür ve kalkınır. Çok dinamik bir ülke. Genç nüfusu var. Nüfus açısından son derece varlıklı bir ülke. Maalesef zenginliğimizi yeteri kadar kullanamıyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde fasıl açılmasını beklememesi gerektiğini kaydederek, “Avrupa Birliği’nin bizi üye alıp almaması umurumda bile değil. Dış siyasetin 180 derece değişmesi lazım yoksa Türkiye’ye yarar getirmez. Suriye’nin iç işlerine müdahale ettiler. Suriye bu hale geldi. Huzur ve garanti lazım. Yeni kurallar lazım. Türkiye 5 yıl içinde bölgenin en güçlü devleti olabilir. ‘Bize oy verin’ diye boşuna demiyoruz” dedi.

CHP önderi Kılıçdaroğlu, Çeşme Cumhuriyet Meydanı’nın açılış merasimine de katıldı. Gayelerinin Türkiye’ye huzur ve demokrasiyi getirmek olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “100. yılda hoş Cumhuriyetimizi gerçek manada demokrasiyle taçlandıracağız. Sizden yalnızca sabır istiyorum, sabırla bekleyin. Sokağa inmeniz için tahrik edebilirler, hepimiz sakin olacağız, sandığı bekleyeceğiz ve bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz” dedi.