ONUR DİNÇER

Bisiklet sürmeye üç yaşında başlayan Medellin doğumlu Mariana Pajon daha küçük yaşlarda madalyaları toplamaya, junior kategorilerinden itibaren ismini bu toplulukta duyurmaya başladı. 19 yaşında birinci dünya şampiyonluğunu, 22 yaşında birinci olimpiyat altınını kazandığında durdurulması güç bir ivmeyi kazanmıştı. Bir sonraki olimpiyatı ve ortadaki bu vakit dilimindeki tüm dünya şampiyonalarını da kazanması o yüzden sürpriz olmadı.

‘BMX’in kraliçesi’ lakabının uygun görüldüğü Kolombiyalı bisikletçi, üç yıl evvel dizinden ağır bir sakatlık geçirdiğindeyse, ilerleyen yaşının da tesiriyle artık mesleğinin tepesinden zarurî inişe geçeceği düşünülmüştü. Lakin O her gün çevirdiği pedallara basmayı bırakmak için yaşının şimdi genç olduğundan emindi. Diz ameliyatının akabinde rehabilitasyon sürecini takiben katıldığı Tokyo Olimpiyatları’nda kendisini deneyeceği, derece yapmasının mümkün olmadığı zannedilmişti.

BMX Üstün Cross Dünya Kupası’nın finalleri için geldiği Sakarya’da kendisine bu süreci sorduğumda Mariana yaşadıklarını “Tokyo benim katıldığım üçüncü olimpiyattı. Japonya’ya giderken değişken bir ruh hali içerisindeydim. Öncesinde önemli bir sakatlık yaşamıştım. Yine bisiklet üzerinde formumu yakalamaya çalışıyordum” diyerek anlattı.

Japonya’daki kürsünün manasını ise “Bu şartlarda madalya için elimden geleni yaptım ve çalışmalarımın karşılığını aldım. Daha evvel Londra ve Rio’da altın kazanmıştım. Ne var ki Tokyo’da elde ettiğim gümüş madalya, şartlardan ötürü o altınlardan daha bedelli oldu benim için” kelamlarıyla lisana getirdi.

Tokyo’daki yine doğan Kolombiyalı bisikletçi için, oyunların akabinde dünya kupasında düzgün bir derece almak da, yine üstlere ivmelenmesinin tasdiki açısından değerliydi. Dünya şampiyonluğunu ilan ettiği Sakarya’daki finaller bağlamında yolunun buralara düşmesini de kendisinden dinleyelim:

“Türkiye’ye gelmek benim hayalimdi. Zira hoş bir ülke. Kimi yakınlarım daha evvel gelmiş ve hoş fotoğraflarla birlikte dönmüşlerdi. Bu da benim ülkeye gelmem için dünya kupasına ek bir motivasyon ögesi oldu. Benim için yeni bir pist ve yeni bir ülke manasına geliyordu. Türkiye’ye birinci kere geldim ve çok sevdim. Türkiye’de yeterli yarışmak kadar, ülkeyi yakından tanımak için de geldim. Tertip hoş, beşerler yeterliydi… Türkiye’de bu yarışların tekrar düzenlenmesiyle, ben de yeniden buralara gelmeyi umut ediyorum.”

Dünyanın dört bir yanında yüzlerce dev tertibe katılarak geçen bir ömrün penceresinden, burada düzenlenen yarışlara dışardan bir bakış da kıymetli olsa gerek diye de kendisine mikrofon uzatmak gerekirdi: “Sakarya’da düzenlenen tertip çok yeterliydi. Yetkililer ve çalışanlar düzgün bir aktiflik için oldukça efor sarfettiler. Böylesi büyük bir tertibi düzenlemenin ne kadar uğraş gerektirdiğini çok âlâ biliyorum. Pist hoştu, kurulan çadırlar hoştu. Her şey nitekim çok düzgün organize edilmişti. Teknik açıdan da pisti hayli beğendim.”

‘Kolombiyalılar doğuştan bisikletçi’

Kolombiyalı sportmenler bisikletin pek çok kısmında son yıllarda gözle görülür bir yükselişe geçmiş durumda… BMX’den Tour de France’a kadar pek çok dev tertipte doruğa çıkan hemşerilerini hatırlatarak bu durumun sırrını sorduğumda Mariana Pajon, tutku, çalışma ve yeteneğin birleşiminden bir kompozisyon çıkardı:

“Kolombiyalılar olarak bizler hayallerinin peşinde koşan insanlarız. Bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için çalışırız. Asla vazgeçmeyiz ve fazlasını isteriz. Buraya gelen ulusal grup olarak da uygun organize olduğumuzu ve her gün güzel çalıştığımızı söylemem gerek. Bisiklet Kolombiya’da bir tutkudur. Çabucak herkesin bisikleti vardır ve sokaklarda sürer. Kolombiya’da bisikletle doğarsın adeta. Bu yüzden bisiklet bir spor olarak da hayli popülerdir ülkemizde.”

Karı-koca birlikte kürsü yaptılar

Mariana Pajon Türkiye’ye kendisi üzere ünlü bir bisikletçi olan kocası Vincent Pelluard ile birlikte geldi. Aslen Fransız olan Pelluard, dört yıl evvelki evliliklerini takiben Kolombiya vatandaşı oldu ve yürüttüğü sporda bu ülke ismine müsabakaya başladı. Pelluard BMX Dünya Kupası’nın son yarışında ikincilik elde ederken, böylelikle karı-koca birlikte Sakarya’da kürsüye çıkma memnunluğu yaşadılar.