Babası Selçuk Borak’ın İstanbul Devlet Operası ve Balesi sanatkarı, annesi Buket Borak’ın balerin, ağabeyi Selim Borak’ın balet olması sebebiyle küçükken balerin olmak istediğini belirten Özge Borak, “O kadar çok istemiştim ki balerin olmayı. Olamadım da değil aslında ‘hayat o denli yönlendirdi’ diyelim. Atatürk Kültür Merkezi’nde o vakit çocuklar için bale kursu başlatılmıştı ve lakin sekiz yaşından itibarendi. O vakit yedi yaşındaydım almadılar, konuk olarak gittim. Sekiz yaşında Kent Tiyatroları’nın çocuk kısmı açıldı, onun imtihanına girdim ve o denli şekillendi. Aslına bakarsanız hiç pişman değilim zira düzgün ki tiyatro. Mesleksel açıdan uzun bir ömrü var mesleğimin. Sonuçta bale yaptığın vakit bir yaştan sonra ya karakter roller oynanacak ya da eğitmen olacaksınız, çalıştırıcı olacaksınız. Ömrümün yettiği sürece sahnede olabileceğim bir mesleğe sahibim, o yüzden çok mutluyum” dedi.

Ailesinin her vakit kendisine yol gösterdiğini belirten Özge Borak, tiyatro konusunda en büyük takviyesi ailesinden aldığını söyledi.

“SADECE ROLE BAKMIYORUM”
Proje seçerken öncelikle kıssaya baktığını tabir eden Borak, “Genel manada, evvel ya da yalnızca role bakmıyorum. Genel manada öykü ne anlatıyor, nasıl anlatıyor, karakterlerin birbiriyle ilgileri ne dozda, bana teklif edilen, bana düşünülen rol nasıl, kimlerle oynuyoruz, kim çekiyor, hangi kanal üzere sorular birbirine zincirleme bağlı” formunda konuştu.

“ŞARKI SÖYLEMEK AŞK”
Müzik söylemenin kendisi için karşılığını ‘aşk’ olarak tanımlayan Özge Borak, “Çocukluğumda, daha Kent Tiyatrosu’na da başlamadan önce her sabah uyandığımda, babamda beta kasetler vardı o vakit, Annie diye bir çocuk kaseti vardı, sinema sineması. Annie Müzikali’ni açar, her sabah kesinlikle izlerdim, artık müziklerini ezberlemiştim, o müzikalin içinde ben de vardım. Her gün, her sabah hiç bıkmadan izlerdim ve sonra tiyatroya girince hayatıma ‘Lütfen müzikalde oynayayım, çok istiyorum’ diyordum. Sonra kabare da oynama fırsatını yakaladım ve oraya veda ederken nasıl ağladığımı anlatamam. Mecburen veda ettim ve sahiden benim için oyunculuk mesleğimde çok keyifli olduğum fakat ‘bitti’ demediğim, ‘umarım öbürleri da olur’ dediğim bir andı” tabirlerini kullandı.

“BABAMLA KARŞILIKLI OYNAMAYI ÇOK İSTİYORUM”
Babası Selçuk Borak ile ‘İstanbullu Gelin’ ve ‘Eyvah Eyvah 3’te küçük bir rolde karşılıklı oynadıklarını söyleyen Özge Borak, “Direkt karşılıklı olmasak da daima bu türlü birebir işlere denk geldik. ‘Balım’da biraz karşılıklı dans ettik, o denli bir tadını aldık. Fakat direkt karşılıklı oynamayı çok istiyorum babamla” dedi.

FARKLI ROLLER TERCİHİ
Mesleğinde daima farklı rollerde oynamaya ihtimam gösterdiğini söyleyen oyuncu, “Hususi olarak biraz o denli tercih ettim. ‘O şunu oynar ya da yalnızca bunu yapabilir’ niyeti olsun istemedim. O denli yaftalınmış ve tersine çok yetenekli olan çok büyüğümüz, abimiz, ablamız ya da kardeşimiz, arkadaşımız var. Maalesef hâlâ o yaftayla yaşıyor. Hâlbuki apayrı içeriği olan biri. O denli olsun istemediğim için kimi işleri özel olarak reddetmişliğim de vardır. Peş peşe güldürü ya da peş peşe dram olmasın diye. Biraz ondan, biraz ondan, her şeyden biraz istediğim için” açıklamasını yaptı.

“Yine öteki bir müzikal olsa çok isterim. Var aklımda, fikrimde” diyen Özge Borak pandemi sebebiyle bu bahisteki planını ertelediğini söyledi.

“OYUNCULUK SONSUZ, SINIRSIZ, HER YAŞIN BİR ROLÜ VAR”
Her meslekte olduğu üzere oyunculukta da ‘Oldum dediğin an bitersin’ kelamını vurgulayan Borak, “Genç arkadaşlarıma diyeceğim tek şey, ‘oldum dediğiniz an bittiğiniz andır’. Bizim meslek onu kabul etmiyor. Muhakkak ‘oldum’ dediğin an bilhassa ben yaşlar ve küçüklerim için söylüyorum, bittiğin an. Zira onun üstüne eklemeden cepten yiyecek ve o bitecek. Halbuki oyunculuk sonsuz sınırsız her yaşın bir rolü var” formunda konuştu.

“KAFAMDA ÇOK FAZLA ÖYKÜM VAR”
Yazmakla ilgili bir kanısının olup olmadığı sorulan ünlü oyuncu, “Çok fazla fikir, çok fazla öyküm var başımda. Ancak ‘Sanki ayıp mı ederim?’ diye düşünüyorum. Zira nitekim yazan beşerler var, takdirle okuduğum, takip ettiğim. Benim hakkım değil üzere bir nokta oluyor, o yüzden durdum bugüne kadar ancak en makûs ihtimalle yazarım” yanıtını verdi.