YAZAR AŞKIN KARTAL BAŞARISINI ANLATIYOR…
Selam Canlar, ben Yazar Aşkın Kartal, 6 Ağustos 1987 Niksar doğumluyum. 4 yaşımda izlediğim televizyon programlarında geçen yazıları bir kâğıt kaleme dökerek kimsenin yardımı olmadan kendi kendime okuma yazma öğrendim. Yazma hevesim böyle başlamış oldu. Ailenin tek çocuğuyum. Küçük yaşta ayrılan anne baba nedeniyle il il göçebe hayatım oldu. Ve en sonunda yolum İstanbul’a düştü. Yaklaşık 20 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul’a 3 senelik ortaokulumu bitirdikten sonra Tokat’tan geldim. İlk geldiğim sıralarda yerel şivem ve kıyafetlerim nedeniyle sürekli dalga geçilirdim. Kırsal yerde büyüdüm. Oranın kültürü ile yoğuruldum. Evet belki de 1 ya da birkaç sene çok zorluk çektim. Fakat hırsım sayesinde çabucak adapte olabildim. Şu an benim şivemle, kıyafetlerimle, hareketlerimle dalga geçen kesimi düşünüyorum. Ve sadece gülümsüyorum. Bunu neden anlattım? Çünkü insan, istediğinde her şeyi başarabilir. Yeter ki ölçülü ve dengeyi bilen bir hırsa sahip olsun. İstanbul’a adapte olmakla kalmadım; bir de üstüne noktası virgülüne, her kelimesiyle bana ait olan 2 roman çıkarttım. Şimdi de girişini yaptığım konuya geleyim. Kendimi mesleki olarak şöyle tanımlarım. ‘Bedenim muhasebeci, ruhum ise edebiyatçı…’ Edebiyat bölümü bitirmedim. İşletme mezunuyum. Bu konuda herhangi bir eğitim de almadım. Az önce belirttiğim gibi, kitaplarımdaki tüm yazımsal diksiyon, kurgular, işaretler şahsıma aittir. Çünkü bu işi aşk ile yapmaktayım.
Yaptığınız işten keyif aldığınız müddetçe katlanarak size fayda sağlar. Şiirlerle başladığım yazma serüvenime böylece romanlarla devam ediyorum. 2020 yılında Enkarne isimli romanımı, 2021 yılında ise Sıçrama isimli romanımı piyasaya çıkardım. İki kitap da derin araştırmalar neticesinde, günde 3-4 saat uyku ile yazılmış emek kitaplardır. Enkarne, bize var oluşumuzu sorgulatan, kendimizi geliştirme nedenimizi ve bu Dünya boyutundaki görevlerimizi anlatan bir romandır. Sıçrama ise içinde Einstein gibi, Tesla gibi, Atatürk gibi ışık insanların hayatını anlatan romandır. İkisi de yazdığım film senaryolarımdan uyarlama olduğundan bilimsel değil; kurgusal kitaplardır. Açmam gerekirse eğer; Enkarne, öldükten sonra yeniden farklı bedenlere enkarne olup yaşayan, bir önceki hayatının eksiklerini gidermeye çalışarak Tanrısal boyuta yani İnsan-ı Kâmil dediğimiz mertebeye çıkmaya çalışan bir çocuğun psikolojik hayat öyküsüdür. Sıçrama ise paralel zamanı kontrol edebilecek güce erişerek zamanlar arası yolculuk ile topluma etki etmiş kişilerin hayatını, amaçlarını, onların dilinden dinleyen birinin hayat hikayesidir. Bu kitapla Tesla’nın, Hitler’in, Da Vinci’nin, Freud’un, Einstein’ın, Atatürk’ün çoğunu ilk defa duyacağınız hayat hikayelerini onların dilinden dinleyeceksiniz. Bir nevi kurgusal otobiyografi diyebilirim. Halihazırda üçüncü romanımı da yazmaktayım. Nefes aldığım müddetçe kitaplarımla insanları bilinçlendirip aydınlanmayı destekleyeceğim.
İnsanlar bir şeylerin ne olduğunu, bir şeyler olduğunu bilecek. Kitaplarımdaki her şey derin araştırmalar neticesinde en diplere inerek hazırlanmış olup; okuyucu dostların beni sorgulamasını beklediğim konulardan oluşmaktadır. Bilmediğiniz çok konu karşınıza çıkacak, okumayı bırakıp merak edip araştıracaksınız. Sorgulayacaksınız. Beklediğim de budur. Kitap yazmanın dışındaki severek yaptığım uğraşlarıma gelirsem… 50 ye yakın film senaryosu özetim bulunmakta. Bunların çoğu bilimkurgu filmi olup; dram, fantastik, komedi, korku, polisiye gibi hemen her türde yazıyorum. Özel platformlarda yayınlatabilme hayali ile 2 adet de bilimkurgu dizi serisi özetim var. Senaristlik ve oyunculuk hayallerimden biri. Aklımda kurguladığım fakat henüz kaleme dökmediğim tiyatro oyunum var. Hem tiyatro oyunları yazıp hem de oyunlarımda oynamak istiyorum. Lise ve üniversite yıllarımda uğraştığım müzik geçmişim var. Rap, rock, pop, slov gibi tüm tarzlarda şarkı bestesi yazıyorum. Bilimsel çalışmalar yazıp araştırıyorum.
Bunların içinde insan hayatını kolaylaştırabilecek icatlar olduğu gibi akla hayale gelmeyecek icatlarım da bulunuyor. Zaman makinesi gibi diyerek sınırı zorlamak isterim. Amatör çapta resimlerim var. Karikatürler yapma düşüncem mevcut. Kısa eğlencelik oyun skeçleri de yazmaktayım. Bunlar aklıma gelenlerdir. Kısacası sanatın ve edebiyatın her dalına dalmak istiyorum. Edebiyat benim en derin okyanusum.
Aşağıda Kıyafet isimli şiirimi paylaşmak isterim. Umarım içerisindeki derin şifreleri alabilirsiniz.
Beden dediğin uzun süre vazgeçemediğin kıyafet
Zamanla eskir, rengi solar, ardından böceklere ziyafet
Kıyafetinin hammaddesi önemli, burada değersiz marka
Çıplaklık baki kalacak üzerinden çıkarılınca hırka
Bizlere en güzel örnekmiş deri değiştiren yılan,
Bayılan bir bedenden çıkan deridir kıyafet sayılan
Aynaları tanıyorum fakat aynadakiler ben değilim
Aynıları görünsem de daha derinlere eğilim
Çok fazla giydiğinden yaklaşıyor kıyafetinin banyosu
Her giydiğin farklı kıyafet bir sonrakinin senaryosu
Son olarak; benimseyerek değer verdiğim 3 kutsalım bulunmaktadır. Kadınlara saygı, doğaya saygı ve hayvanlara saygı. Bu üçüne hak ettiği değeri verirsek Dünya daha yaşanılası olacaktır. İnsan, hayvan, doğa, canlı, cansız demeden her şeye CAN gözüyle bakabilirsek eğer, yolumuz hep aydınlığa açılacaktır. Yolunuz ışık olsun.
Saygılar Değerli Canlar,
Aşkın KARTAL…
News
