Yanık, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin TBMM Plan Bütçe Kurulundaki görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve tenkitlerini yanıtladı.

“Kastamonu Aile ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğü bünyesinde misyon yapan bir işçinin aracında uyuşturucu husus yakalanması” argümanlarına ait soruşturmanın selameti açısından, çalışanın 27 Ekim 2021’de vazifeden el çektirildiğini belirten Yanık, uyuşturucu unsur kullanımı, çocuğa şiddet, istismar üzere savlarda önemli kuşku oluşursa soruşturmanın sonucu beklenmeden çabucak gereğinin yapıldığını, ilgili çalışanın misyondan el çektirildiğini, bu hususta çok hassas olduklarını söyledi.

Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının bayan istihdamı üzere mevzularda uyum, siyaset belirleme ve farkındalık oluşturma misyonlarını üstlendiğini, ilgili paydaşlarla birlikte hareket ettiğini anlatan Yanık, Bakanlık bünyesinde birebir işi yapan, birebir eğitimi almış işçinin özlük haklarını birbirine yaklaştırmayı 2022 başı prestijiyle hayata geçirmeyi hedeflediklerini söz etti.

“Engelli raporu olmayan şahısların yardım aldığı” argümanları

Derya Yanık, Toplumsal Ekonomik Takviye (SED) hizmetiyle ilgili 67 gence doküman eksikliği nedeniyle yapılan ödemelerin Sayıştay raporlarına bahis olduğunu anlattı.

18 yaşını dolduran muhtaçlık sahibi olan ve eğitimi devam eden gençlere de SED hizmetinin sunulmaya devam ettiğini lisana getiren Yanık, adapsız bir ödemenin kelam konusu olmadığının altını çizdi.

Yanık, “engelli raporu olmadığı halde engellilere yönelik yardımlardan yararlanan şahısların bulunduğu” argümanlarına ait, “Engelli vatandaşlar için aylık imkanından yararlanmanın ön şartı sıhhat heyeti raporu. Sıhhat Bakanlığınca 2007’den itibaren sıhhat şurası raporları Engelli Data Tabanı’na kaydedilmeye başlanmış olmasına karşın hastanelerin birçoğunun sisteme dahil olmaması sebebiyle bu süreçte data tabanına tüm raporların kaydedilmesi mümkün olmamıştır. Münasebetiyle dijital ortamda görülmeyen birtakım raporların fiziki ortamda Bakanlığımıza ulaştırılması ve bu engelli yardımlarından yararlanılması kelam hususudur.” diye konuştu.

Yanık, bunun rastgele bir formda “yolsuzluk ya da istismar” üzere değerlendirilmesini bilhassa engelliler açısından haksız bulduğunu söyledi.

Toplumsal yardımları “derin yoksullaşma” formunda değerlendirmenin de gerçek olmadığını belirten Yanık, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“İktidar ve muhalefetin bir formda birbirini eleştirmesi, birbirlerinin yapıp ettikleri üzerinden birtakım aksilikler üretmesi beklenir ancak Bakanlığımızın çalıştığı bütün başlıklar siyasetin dışında ve üstünde olmalıdır diye düşünüyorum. Burada farklı siyasi partiler olarak siyaset üreten, birbiriyle yarışan, seçim vakti düzgünce yarışacak olan taraflar olarak bir ortadayız. Bundan daha doğal bir konu yok fakat bizim Bakanlığımızın çalıştığı başlıkların hiçbirinin ‘kaba siyaset’ müsabakasına husus olmaması lazım. Şiddete uğrayan bayanlar, bakıma muhtaç, korunmaya alınması gereken çocuklar, toplumsal yardım muhtaçlığı olanlar, engelliler, yaşlılar, şehit yakınları, gaziler ve öteki çalıştığımız alanlar siyaset konusu olamaz. Bu alanların hiçbirisinin kaba siyaset konusu olmaması, tırnak içinde söylüyorum bir ‘malzeme’ haline getirilmemesi lazım. Zira bizim Bakanlığımız 83 milyonun tamamına ve 83 milyonun dezavantajlı kısımlarının tamamına bir biçimde dokunuyor. Dezavantajlı kümelerin esasen yaşadıkları dezavantajı bir de siyaset konusu haline getirerek onları yine kırılgan hale getirmenin manası olmadığı kanaatindeyim.”

Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Yanık, toplumsal yardımların Bütünleşik Toplumsal Yardım Bilgi Sistemi aracılığıyla son derece objektif bir biçimde hak sahiplerine bağlandığını anlatarak, milletvekillerinden, kriterleri karşıladığı halde toplumsal yardım alamayan yahut haksız yere yardım alan şahısları tespit etmeleri durumunda kendilerine ulaştırma davetinde bulundu.

Toplumsal yardım alanların büyük kısmının işgücüne katılma imkanı olmayan engelli, yaşlı ve onların bakımını üstlenen bireylerden oluştuğuna işaret eden Yanık, toplumsal yardım yararlanıcılarının sayısındaki artışın arz odaklı sisteme geçilmesinden kaynaklandığını söyledi.

“Sadaka üzere yardım vermiyoruz”

Dönemsel gereksinimi olanlara dönemsel, daima gereksinimi olanlara da daima yardımda bulunduklarını tabir eden Yanık, “Ama sizler seçim devri bu vatandaşları görüyorsanız ve yalnızca o vakit fark ediyorsanız bu bizim sorunumuz değil.” dedi. Derya Yanık, yardımları “sadaka” üzere vermediklerini vurguladı.

Aile bütünlüğünün korunması ve gündüz jenerasyonu programlarıyla ilgili tenkitlere katıldığını belirten Yanık, bu mevzuda RTÜK ile yaptıkları çalıştayı anımsattı. Bakanlık olarak birtakım tüzel düzenekleri harekete geçirmenin dışında bir yetkileri bulunmadığına işaret eden Yanık, bu yetkiyi de olabildiği kadar aktif bir biçimde kullandıklarını kaydetti.

Kamuda engelli atamaları

Kamuda engelli atamaları konusuna değinen Yanık, Bakanlığın takım çıkarıp atama yapma yetkisinin bulunmadığını, yalnızca bu bahiste atama uyumunu üstlendiğini anımsattı.

Bakan Yanık, “Nitekim 2021 sonu yahut 2022 başında atama yapmak için çalışmaları ağırlaştırdık. Hem kendi bakanlığımızda olabildiği kadar yüksek tutarak hem de öteki bakanlıklarda bu farkındalığı oluşturmaya çalışarak atama çalışmalarını yürütüyoruz.” dedi.

“Kadına şiddetle uğraşta mevzuatımızın tamamı yerli yerinde”

“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilince bayanlar müdafaasız kaldı.” tenkitlerine de değinen Yanık, bir hukukçu ve aktivist olarak hususla ilgili geçmişteki fikirlerinin değişmediğini söz etti. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Yanık, şunları söyledi:

“Sadece bir mukaveleyi ‘günah keçisi’ sayarak ya da adeta ‘kutsal bir metin’ haline koyarak bu işe yaklaşılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir metin tek başına bir kahramana dönüştürülemez. Bu, hakikaten, bir çerçeve metindir. Biz bunun iç hukuk uygulamalarını yaptık. Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yalnızca şiddetle uğraşta önlem kararlarını almayı düzenleyen bir metin. Bunun ceza kanunu var, uygar kanun kısmı var. Anayasa’daki eşitlik ve müspet ayrımcılık unsuru var. Bir hukuk düzenlemesi ve değerlendirmesini yaparken bütüncül bakmak zorundasınız. Bayana yönelik şiddetle uğraş noktasında amir kararları olan iç hukuk düzenlemesini oluşturan mevzuatımızın tamamı yerli yerindedir. Biz de bunun faal, yanlışsız uygulanması için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bundan sonra da yürüteceğiz.”

TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde, daha sonra Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurumlarının 2022 yılı bütçeleri kabul edildi.