BİR TESELLİ VER – ŞANSAL BÜYÜKA / MİLLİYET

Haydi, birinci yıl yeni gelmiştiniz, ikinci yıl acemi… Bu üçüncü yıl, orta transferler dahil, 6. transfer sezonu… Üç yılda, 6 transfer periyodunda Fenerbahçe’ye layık, uygun, büyük bir golcüyü alıp getiremediniz… Fenerbahçe kulübünün futbol aklı kimse, Sayın Lider Ali Koç mu, ismi hiç eksik olmayan Rogon menajerlik şirketi, ya da bir oburu mı bilemem… Bildiğim şu; Fenerbahçe bu futbol aklını, çabucak, hiç vakit yitirmeden, artık terk etmeli… İşin gerçeği şu; Bu futbol aklı, Fenerbahçe’yi muvaffakiyete götüremedi, götüremez… Bu futbol aklı, bu transfer anlayışı devam edecekse; Güçlü bir Fenerbahçe’yi, taraftarı memnun edecek grubu görmek hayal olur…

Pereira hala Samatta’nın özgüven kazanmasını bekliyor… Maçı anlatan sevgili Melih Gümüşbıçak’ın yalancısıyım; Fenerbahçe kulübesinde 6 yedek oyuncu, 2’si kaleci… İsteseniz bile 5 oyuncu değiştirme bahtınız yok… Bu türlü takım mühendisliği mi olur… Sakın sakatlar, kontenjan, para kasveti, UEFA – TFF falan demeyin… Bunların hepsini dönem başı hesaplayıp, planlayıp, uygulayacaksınız…

Mesut Özil’e, İrfan Can’a para buluyorsanız, onlardan daha evvel, paraları çok güçlü bir santrfor için kullanmalıydınız… Gerçi uygun bir santrfor alabilirseniz, bu kez sağ kanadınız yok, sol kanadınız yok… Bir türlü gelmeyen santrfor golcü o kenar pasları kimler atacak, hakikaten meraktayım… Neyse hiç olmazsa yokluğun kıymetli bir çıkarı oldu…

Muhammed ortaya çıktı, ağabeylerin, babaların, milyon euroluk oyuncuların yapamadığını yaptı…Topu lamba üzere ağlara astı… Umarım ustaları mahcup olmuşlardır… Elbette Arda… Haydi gençler…

Transfermarkt’tan baktım, Helsinki’nin bedeli ne diye: Toplam 6.2 milyon euro… İnanamadım, bir öbür kaynağa baktım, ne göreyim; Toplam bedel 5 milyon 750 bin euro… Bütün ekibi toplasanız, Fenerbahçe’nin bir oyuncusunun kıymetinde bile değiller… Fenerbahçe bu gruba karşı duruma giremedi, tempo yapamadı, durum bulamadı… Hatta Fenerbahçe’nin geçen yıl kabusu olan yan pas-geri pas hortladı… Fenerbahçe’nin maç içinde haklı olduğu tek yer, penaltıya isyanıydı… Gustavo çok konuştu, çok anlattı, ancak Fransız hakem penaltıya Fransız kaldı… Halbuki o durumda Helsinki savunması topu ‘fırıncı küreği’ üzere taşıdı…

Bu makûs oyuna karşın Pereira’yı bir yerde çok taktir ettim: Mesut Özil’i oyundan aldığı için… Günümüzün futbolu atletik adamların işi… Koşmayana, gayret etmeyene ekmek vermiyorlar… Amaa… Bu kadar sakatlık sıra dışı… Pereira’nın bu işi çok çabuk gözden geçirmesi gerekiyor… Fizyoterapistler, kondisyonerler ne diyorlar bu kadar ağır sakatlığa sanki?

Türk ekiplerinin neredeyse perişan olduğu bir akşamda gecenin tek galibi Fenerbahçe’yi kazandığı maçtan sonra eleştirmem, kimilerini kızdırabilir… Fakat karşısındaki grup , amatörden hallice… Ayrıyeten Büyük Fenerbahçe bu… Oynatacak, alana sürecek oyuncu bulamıyorsan, bunun mazereti olamaz… Maçın tesellisi; Gecenin tek galibiyeti, Muhammed‘in golü, Arda’nın oyunu ve Fenerbahçe’nin gençlerle birlikte, hiç olmazsa biraz hareketlenip kendine gelmesi… Gücünü kazan Fenerbahçe… Bu ülkenin sana muhtaçlığı var…

KRİZ VE KAOS YARATMA HASTALIĞI – GÜRCAN BİLGİÇ / SABAH

Kendi krizini ve kaosunu yaratmakta ustalığı kimselere bırakmayan bir grup Fenerbahçe. Her dönemin kendine has tartışmaları var. Resmi maçlar etabında da esame listesiyle birlikte ikisi kaleci altı yedeği gördük. Satamadıkları için Samatta’ya ödedikleri 6 milyon Euro’yu UEFA’nın FFP’sine sokamadılar. Serdar Dursun, Valencia, Mert Hakan ve Pelkas sakatlar ortasında. Santrfora Zajc yazıldı, aslında 3-6-0 oynandı maç… Pekala; Galatasaray “Sizi istemiyoruz, kadro bulun” dediği Feghouli, Falcao yahut Diagne ile oynuyor, tahlil arıyor. “Şişkin kadrosunu” boşaltmaya uğraşan Fenerbahçe ise yedeğe oyuncu yazamıyor. Bu “müthiş” planlamanın iki sahibinden biri tribünde; Ali Koç, başkası alanda; Vitor Pererira.

Taraftar “santrforsuzluk” üstünde isyan bayrağı taşıyor. Alandaki grubun oyunu yok, santrfor için hazırladığı durum yok, düşünülmüş atak aksiyonu yok.. Bir sürü oyuncu var, yedek yok. Lakin âlâ ki, Muhammed var. 20 yaşında, füze üzere şut çıkartıp, bir anda geceyi aydınlatan genç yetenek. Golünü armayı öperek kutlamak isterken, armasız tasarlanan formasına sarılıyor maalesef. Sonrasında 16 yaşındaki Arda da baht buluyor.

Krizin fırsata çevrildiği anlar tahminen de. Geceyi bu gençlerle “keyifli” hale getiriyor tribündeki taraftarlar. Tek memnunluk onlar… Elbette maçın Fransız hakemini atlayamayız. Birinci 45’te iki net penaltıyı göremediler, veremediler. Maçın havasını değiştirecek, oyunculardan baskıyı alacak, rakibi gerilime sokacak o golün üstü hakem kararı ile çizildi. Kabul edilemez bir acemilik.

HESAPTA OLMAYANLAR – ENGİN VEREL / AKŞAM

Hiç hesapta yokken Pereira, teknik yönetici olarak Fenerbahçe’ye geldi. Yeniden hiç hesapta olmayan üçlü defans oyun taktiği olarak benimsendi. Alışılmış hiç hesapta olmayan Tisserand, Serdar, Gustavo, Zajc üzere futoblcular birinci 11’de yer buldu. Hesapta olanların birçok ya gönderildi ya da takım dışı bırakıldı. Kimileri da nedendir bilinmez sakatlıklar nedeniyle takımda yer almadı.

Dünkü birinci 11’e baktığımızda Fenerbahçe’ye pek de yakışmayan Samuel Osayi kanatta, yanında Sosa ve Gustavo, sol kanatta da Novak dörtlüsüyle Pereira 3-4-3 taktiğiyle Helsinki karşısında denemeye çalıştı. Çalıştı diyorum da bu 3’lü defans bu türlü zayıf gruplara karşı bekli sırıtmayabilir fakat güçlü rakiplere karşı bu 3’ünü birbiriyle baş başa çarpıştırırlar. Grupta ‘En iyi’ dediğimiz İrfan Can’ın daha sonra da Novak’ın hiç bir darbe almadan art adaleleri çekti. Sakatlar kervanına katılan bu oyuncuların hesabını bence Pereira ve 6 kişilik çok bilen takımı vermelidir. Nedeni ise bu futbolcuları güzel tanımayıp, idman dozajını ayarlamamalarıdır.

Hesapta olmayan bu sakatlıklar sonucunda 20 yaşındaki Muhammed’in ve ondan da genç olan Arda’nın alana sürülmesi mecburiyetten olsa da bizleri heyecanlandırıp, neşelendirdi. Muhammed’in özgüvenli vurmuş olduğu şutun gol olması da Fenerbahçe’nin geleceği ismine hoş bir imgedir. Anlamadığım en değerli bahis da 4 gün evvel ekip kaptanı Mesut Özil’di. Merak ediyorum ne oldu da kaptanlık pazubandı Gustavo’ya verildi. Bu husus bence Mesut’un esasen isteksiz futbolunu olumsuz etkileyecektir.

BİRİNCİ 100 TL’LİK KUPONA 100 TL İKRAM